BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI NEDİR?
Estetik Burun ( Rinoplasti) Ameliyatlarında amaç burnunuzun şekil bozukluklarını düzeltmektir. Aynı zamanda burun içinde nefes almaya engel olan eğiklikler (deviasyon), burun eti büyümeleri (konka hipertrofisi) gibi problemleriniz mevcutsa ameliyatınızın estetik yönden olduğu kadar fonksiyonel yönden de başarılı olabilmesi yani ameliyat sonrasında burundan rahat nefes alabilmeniz için aynı ameliyat sırasında bu problemlerinizin de çözülmesi gereklidir.
Estetik amaçla yapılan burun ameliyatlarında genellikle burun bir miktar küçültüldüğü için ameliyat öncesinde burun içi ve çevresi anatomik yapılarınızın direkt muayene, endoskopik muayene ve gerekirse radyolojik tetkiklerle dikkatli olarak değerlendirilmesi gereklidir. Ameliyat öncesinde burun tıkanıklığı şikayetiniz olmasa bile ameliyat sonrasında oluşabilecek şikayetleriniz göz önüne alınarak özellikle alt ve bazende orta burun etlerinizin aynı ameliyat sırasında uygun cerrahi yöntemlerle küçültülmesinin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir.
RİNOPLASTİ AMELİYATINA KARAR VERİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Ameliyatınızı yapacak doktorunuzla görüşmeden önce kendinizi bu ameliyata yönlendiren tüm şikayetlerinizi belirlemeniz çok önemlidir.
Estetik olarak düzeltilmesini istediğiniz problemlerin yanı sıra burundan nefes almanızda sorun olup olmadığı, burun akıntısı, genize akıntı ve baş ağrısı şikayetlerinizin olup olmadığını belirlemeniz bu ameliyat sırasında burun bölgesindeki diğer problemlerinizin de saptanarak çözülmesinde doktorunuza yardımcı olacaktır.
Burun şeklinizle ilgili olarak kendi belirlediğiniz sorunlarınızı ve yapılmasını istediğiniz değişiklikleri doktorunuzla mutlaka tartışmanız gereklidir. Ameliyattan beklentilerinizin mevcut yüz estetik oranlarınız ve normal burun fonksiyonlarınız ile uyuşup uyuşmadığı aynı zamanda cerrahi tekniklerle olabilirliği doktorunuz tarafından net olarak ifade edilmelidir. Ameliyat sonrası hayal kırıklığı oluşmasını engellemek bu tartışmanın yeterince yapılması ve ameliyatınızı yapacak doktorunuz ile yapılması planlanan değişiklikler konusunda karşılıklı mutabakat sağlanmanız ile mümkün olacaktır.
Bu aşamada çekilen fotoğraflarınız üzerinde belirli noktalar temel alınarak yapılan ölçümlerle, mevcut yüz ve burun ölçüleriniz ve burnunuzun yüzünüze göre ideal ölçüleri (uzunluğu ve burun ucunun yanağa göre öne uzanma miktarı – projeksiyon) hesaplanabilmektedir.
Mevcut burun boyutları ve hastanın yüz yapısına uygun ideal burun boyutları belli noktalar ve oranlar temel alınarak hesaplanmaktadır.
Çekilen fotoğraflarınız üzerinde dijital görüntüleme teknikleri ile ameliyatın olası farklı sonuçlarına yönelik görsel bilgilendirme yapılması, burun profilinizin, burun ucunuzun ve burun deliklerinizin şekli hakkında karar vermenizi kolaylaştırmaktadır.
Ameliyat öncesinde bilgisayar destekli simulasyon programları kullanılarak farklı sonuçların öngörülebilmesi istenen sonuç hakkında karar vermeyi kolaylaştırmakta, ameliyat planı bu sonuca ulaşmaya yönelik olarak yapılmaktadır. Ameliyat öncesi değerlendirmelerinizin ve fotoğraf çekimlerinizin dik pozisyonda yapılmasına karşın ameliyatın yatar pozisyonda yapılması, aynı zamanda ameliyat sırasında yapılan enjeksiyonlar ve oluşan cilt ödemi nedeni ile özellikle çıkartılacak doku miktarı hakkında karar vermek zorlaşabilmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesinde bu hesaplamaların yapılması ve ameliyatınız sırasında yapılacak işlemlerin önceden tam olarak planlanması ameliyatınızın istenen şekilde sonuçlanması için son derece önemli olmaktadır.
Bazen hasta gözü ile çok büyük görünen kusurlar cerrahi olarak basit bir işlemle düzeltilebilirken çok küçük bir kusur zor ve uzun bir cerrahi müdahale ile ancak belki de kısmen düzeltilebilmektedir. Tam iyileşmenin uzun sürmesi ve bu sırada etkili olan hastanın doku özellikleri, yara iyileşme özellikleri gibi faktörlere bağlı olarak tüm estetik burun ameliyatlarında ortalama % 5-15 oranında, iyileşmenin tamamlanmasının ardından ufak bir düzeltici müdahale daha yapmak gerekebilmektedir. Açık ten rengi ve ince cilt yapısı olan hastalarda ileri derecede deformite düzeltilmesi ve greft uygulaması yapılması durumunda ikinci bir müdahale ihtimali artarken, cildi çok ince olmayan ve burunda karşıdan bakışta belirgin asimertisi olmayan hastalarda bu ihtimal oldukça düşük olmaktadır.
Karşıdan bakışta “C” ya da “S” şeklinde asimertik ve eğri olan burunlarda tüm burun kıkırdak ve kemiklerinde asimetri olması nedeni ile iyileşmenin tamamlanması ve dokuların nihai şekillerini almaları sonrasında bir miktar eğikliğin ya da asimetrinin fark edilmesi en sık karşılaşılan problemlerden birisidir. Sonucun tatminkar olmaması durumunda bu sorunların çökük görünen bölgelerin cilt altına yerleştirilen ince kıkırdak parçaları ile desteklenmesi gibi basit kamuflaj teknikleri ile giderilmesi en uygun yaklaşım olmaktadır. Ameliyat sonrasında alçı ve bandajlarınız alındığı dönemde ilk kez göreceğiniz burnunuz nihai sonuç olmayacak, dokulardaki ödemin azalması ve burnunuzun son şeklini alması, kullanılan ameliyat tekniği, burun cildinizin yapısı ve ameliyatınız sırasında kullanılan greftlerin (buruna eklenen kemik, kıkırdak gibi dokular) cins ve miktarına göre ilk 2-3 ayda daha hızlı olmak üzere, yaklaşık 6-12 ay sürecektir.
ESTETİK BURUN AMELİYATI NİÇİN YAPILIR?
Burun estetik ameliyatında yüzünüze uygun ve doğal görünümlü burnun yapılması hedeflenmelidir. Mevcut dokularınızın biyolojik özellikleri bu cerrahi işlemin sonucu üzerinde önemli etki yapmaktadır. Yani cildinizin kalınlığı, mevcut kıkırdaklarınızın inceliği ve formu, yara iyileşme özellikleriniz ve daha önce geçirmiş olduğunuz burun ameliyatları estetik burun ameliyatınızın sonuçları üzerinde önemli etki yapmaktadır.
Burnunuz yüzünüzün tam ortasında ve siz aynaya baktığınızda ya da size bakıldığında yüzünüzde ilk dikkat çeken organdır. Güzel ve çekici bir burun, kendi içinde belli oranlara sahip aynı zamanda diğer yüz yapılarınız arasında silik kalmayan ve kendisini gösteren bir burundur. Bu nedenle ameliyatın amacı tek başına çok güzel bir burun yapmak değil yüzünüze en uygun olacak burnu yapmaktır. Bu amaca ulaşmak için çoğu zaman mevcut dokularda küçültme yapılmakla beraber özellikle daha önce ameliyat olmuş hastalarda burna doku ekleyerek bazı bölgelerini büyütmek gerekmektedir.
Buruna doku eklemek gereken durumlarda genellikle kulak ya da kaburgadan alınan kıkırdak parçaları gibi hastanın kendi dokuları tercih edilmektedir. Hastanın kendi dokusu dışındaki her türlü materyalin özellikle destek amaçlı olarak kullanılmaları durumunda uzun dönem başarı oranları düşük, enfeksiyon, atılma gibi sorunlar yaşama ihtimali yüksek olmaktadır. Homogreft olarak isimlendirilen kadavralardan elde edilen ve özel işlemlerle antijenik yapıları temizlenmiş kaburga kıkırdakları yüzeysel kontur düzensizliklerini saklamak amacı ile en fazla tercih edilen materyallerden birisidir. Orta uzun vadede volüm kaybetmelerine karşın güçlü bir bağ dokusuna dönüşmeleri nedeni ile burun hatları üzerindeki etkileri devam etmektedir.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI NASIL YAPILIR?
Burun estetik ameliyatları en çok yapılan estetik amaçlı ameliyatlardandır. Ameliyat süresi, burundaki şekilsel problemin tipine, birlikte bulunabilecek burun içi eğriliği, anatomik varyasyonlar, burun eti büyümesi, kronik sinüzit gibi patolojilere ve uygulanacak cerrahi tekniğe bağlı olarak değişmekle beraber genel olarak 2 -3 saat civarında sürmektedir. Ancak kulak, kaburga gibi başka bölgelerden doku alınmasını da gerektiren özel durumlarda bu süre biraz daha uzun olabilmektedir.
Burun estetiği ameliyatı türleri nelerdir?
Rinoplasti ameliyatlarında kullanılan başlıca türleri şunlardır;
- Alaplasti ( Kanat cerrahisi)
- Tipplasti ( Uç cerrahisi)
- Açık Rinoplasti
- Kapalı Rinoplasti
Burnun kemik yapılarına herhangi bir müdahale yapılmadan sadece kıkırdak yapıdaki uç kısmının şekil bozukluklarını düzeltmek amacı ile yapılan ameliyatlar alaplasti ve tipplasti olarak isimlendirilmektedir. Bu ameliyatta çok sınırlı problemler dışında hemen her zaman kapalı teknik tercih edilmektedir. Tipplasti ameliyatı ile burun ucu düşüklüklerini ve asimetrilerini düzeltmek, dolgun burun uçlarını küçültmek, burun profil görünümündeki uç noktasını belirginleştirmek veya burun girişini daraltan kıkırdak açılanmalarını düzeltmek mümkün olmaktadır. Alaplasti ise burun ucundan ziyade kanatlarına yapılan yapılan ameliyattır. Tipplasti ve Alaplasti lokal anastezi ile de yapılabilen ameliyatlardandır. Ameliyat sırasında kemik yapılara müdahale yapılmaması nedeni ile ameliyat sonrasında gözler çevresinde şişme ve renk değişikliği genellikle izlenmemektedir. Burun üzerinde bir haftalık bir bandaj uygulaması yeterli olduğundan tipplasti ameliyatı sonrasında hastaların normal günlük yaşantılarına dönmeleri oldukça hızlı olmaktadır.
Açık rinoplasti ameliyatında iki burun deliği arasındaki bölgenin (kolumella) orta kısmından yatay bir kesi yapılarak ameliyata başlanmakta ve burun derisi bu yolla kaldırıldıktan sonra burun ucunu oluşturan bütün kıkırdak yapılar ortaya konularak ameliyat direkt görüş altında yapılmaktadır. Açık teknikte burun içi kıkırdak perdeye (septum) tam olarak hakim olunabildiği için bu yapıdaki özellikle burun sırtına yakın olan eğiklikler uygun yöntemlerle, gerekirse kıkırdak parçalar eklenerek tam olarak düzeltilebilmekte, daha önceki ameliyatlarda oluşan kıkırdak eksiklikleri tam ve simetrik olarak onarılabilmektedir. Açık teknik ameliyatlarda burun uç kısmında yapılan kesi uygun teknik ve materyallerle kapatıldığında yaklaşık 1,5-2 ay içinde fark edilmeyecek şekilde hemen tamamen iyileşmektedir.
Kapalı rinoplasti tekniği ile de hem burun ucu hemde burun sırtına her türlü müdahele etme imkanı olup dışarıdan cilt kesisi yapılmaması avantajıdır. İlk ameliyatı olacak hastalarımızda genellkikle bu teknik ile oldukça başarılı sonuçlar alıyoruz. Bu teknikte burun delikleri içinden yapılan kesilerle burun sırtına ulaşılmakta ve buradaki şekilsel bozukluklarka gereken müdahaleler yapılmaktadır. Kapalı teknik uygun seçilmiş hastalarda ameliyatın daha kısa sürede yapılmasını sağlamakta, burun ucunda çok az miktarda ödem oluşması nedeni ile iyileşme daha kısa sürmektedir.
Ameliyatlarda burun sırtındaki kemik ve kıkırdak çıkıntı alındıktan sonra burun sırtına karşıdan bakışta doğal görüntü verebilmek için burun kemikleri karşılıklı olarak iki taraflı yaklaştırılmakta ve buna bağlı olarak ameliyat sonrasında gözler çevresinde bir miktar morarma ve şişme olmaktadır. Bu ödem ve renk değişiklikleri yaklaşık 7-12 günde hemen tamamen kaybolmaktadır.
Özel durumlar dışında buruna tampon konulması gerekmediğinden çoğu hastada ameliyat tamponsuz olarak yapılabilmektedir.
Burun dışına uygulanan bandaj ve plastik alçı ameliyattan sonra birinci hafta sonunda çıkarılmaktadır.
Burnun hareket etmeyen bir yapı olması nedeni ile ameliyat sonrası ağrı olmamakta birlikte basit ağrı kesicileri genellikle ödemi azaltma etkileri sebebiyle reçete etmekteyiz.
Ameliyat sırasında burun etlerini küçültmek amacı ile koterizaston, radyofrekans ya da mikrodebrider gibi kanama yapmayan teknikler dışında bir cerrahi müdahale yapılmışsa ameliyat sonrasında kanama riskini azaltmak için buruna tampon konulması gerekebilir. Bu amaçla genelde içinden hava almaya müsayit silikon malzemeler kullanılmakta oldukça hasta konforu yüksektir.
SEPTOPLASTİ (DEVİASYON) BURUN AMELİYATI NEDİR?
Burun iç kısmı her iki burun boşluğunu ortadan ayıran önde septum adı verilen kıkırdak ve arka kısmında kemik yapıyla devam eder. Burun içerisinde kıkırdak ya da kemik eğrilikleri durumlarında kişide bulunan nefes almada zorluk ve tıkanıklık olur. Tüm bunlara genel olarak halk arasında deviasyon veya burunda kemik eğriliği tabiri kullanılır.
Septum deviasyonu burnun sağ ve sol boşluğun birbirinden ayıran septum dediğimiz yapının eğrilip burun boşluğunu kapamasıyla ortaya çıkar. Bu eğrilik sıklıkla doğumsal ya da geçirilen kaza ya da çarpmalara bağlı olabilmektedir. Bu durum eğer bir kaza hikayesi yani burnunu çarpma hikayesi yoksa, doğuştan olma ihtimali yüksektir. Çünkü septum dediğimiz kıkırdak orta kısımda burnu adeta bir direk gibi taşır ve genetik olarak bir taraftan septumu eğrilmesine bir eğilim var ise zamanla bir tarafa septum, kayar ve kıkırdağın tıkadığı tarafta fort devirasyon ( Tamamen burunu tıkamış septum kıkırdağı) diye tabir ettiğimiz durum ortaya çıkar. Böyle bir durumda fort devirasyonun aksi tarafındaki burun boşluğunda da bunun içerisindeki konka dediğimiz ve burun fizyolojisinde önemli fonksiyonu olan yapılarda boşluğu doldurmak için büyür burada konka hipertrofisi adı verilmektedir.
Burun Ameliyatlarında Konka Radyofrekansı Nedir?
Septum deviasyonu ameliyatlarıyla sıklıkla konka hipertrofileri (Burun eti büyümesi) de beraberinde düzeltilir. Ayrıca burun estetiği ile beraber sıklıkla kıkırdak, kemik ve et büyümeleride düzeltilebilir, ki buna fonksiyonel rinoplasti denir. ve buna foksiyonel burun ameliyatı adı. Konka hipertrofileri günümüzde özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği ve allerjiler bağlı oldukça sık rastlanan ve burun tıkanıklığı yapan bir durumdur. Bu et büyümeleri için günümüzde radyofrekans teknolojileri kullanılmaktadır. Bu işlem ile düşük enerjili ısı uygulanarak konka fizyolojisi (Fonksiyonları) bozulmadan büzüştürülerek küçültülür.
Konka Radyofrekansı Nasıl Yapılır?
Konkara radyofrekansı işlemleri sıklıkla septoplasti ameliyatları ile ya da septorinoplasti ameliyatları beraberinde de yapılmaktadır. Ayrıca bazı nadir durumlarda lokal anestezi ile klinik ortamında ayaktanda yapılabilen basit işlemlerdir. Ortalama 15-20 dakika kadar süren bir minimal cerrahi olup oldukça iyi düzeyde burun nefesi sağlanabilir.
Konka radyofrekansı işlemi sonrasında iyileşme süreci nasıldır?
Beraberinde yapılan hastalarda termal yani ısıyla yapılan bir işlem olduğu için işlemin sonrasında 2-3 ay burun kabuklanmaları olur. Ayrıca konka radyofrekansını hemen sonrasında ısıya bağlı grip olmuş gibi şeffaf bir burun akıntısı olur. Bu şeffaf akıntı birkaç hafta sonra tamamen kaybolur ve yerini kabuklanmalara bırakır. Bu kabuklanmalarda deniz suyu spreyleri ya da burun nemlendiricilerle yumuşatılır. İşlemin sonrasındaki yaklaşık bir buçuk iki ay bazen 3 aya kadar uzayan bir dönemde bu konka radyofrekansının sonuçlarını görmeye başlarız.
BURUN ESTETİĞİ AMELİYATI SONRASI SONRASI İYİLEŞME SÜRECİ:
* Rinoplasti ameliyatından çıktıktan sonra 3. Saatte başlangıçta sıvı gıdalar olmak üzere hemen sonrasında her türlü normal beslenmeye başlanır. Fakat çok sert kıvamlı ve çiğneme kaslarını çalıştıracak gıdalar ağrı yapabileceğinden birkaç gün önermiyoruz.
* Ameliyat sonrası fazla sıcak olmayan bir ortamda ve baş hafif yüksek olarak istirahat edilmesi önerilir. İlk 48 saatte gözler üzerine soğuk tatbiki yapılması sişlik ve morlukların artmaması ve daha çabuk normale dönmesi için oldukça faydalıdır.
* Ameliyattan sonra hastaya 48 saat süresince eldiven parmağı içinde hazırlanmış buz uygulanması morlukları büyük oranda azaltacaktır. Bu işlem esnasında soğuk buz yanığı yapmamak için ince bir kağıt mendil üzerinden buz uygulamayı öneriyoruz. Buz uygulaması sadece ilk 48 saat mümkünse hiç aralıksız olması yeterli olup bu süre sonrasında yeni morluk ve kılcal damar kanamaları oluşmayacağından dolayı bir faydası olmayacaktır
* Özellikle burun içindeki kabuklanmaları ve enfeksiyonları engellemek için doktorunuz tarafından verilen okyanus suyu ve merhemleri mutlaka kullanmalısınız.
* Silikon tampon kullanılan hastalarda tampon çıktıktan sonra rahat nefes alabilmektedirler, bazen bu durum birkaç saat sonra tekrar tıkanıklıklar ortaya çıkabilmektedir. Bu durum ödemin artmasına veya devam kabuk oluşumuna bağlıdır ve geçicidir, doktorunuza danışın fakat bundan dolayı endişelenmeyin.
* Ameliyat sonrasında ilk 6 hafta hafta aşırı gülme ve aşırı mimik hareketlerinden kaçınınız
* Ameliyattan sonra genellikle yaklaşık 7. günde dikişler alınır ve burun üzerine konulan atel çıkartılır.
* 1. Haftada atel çıktıktan sonra hastanın mutlaka ayna karşısında ve her iki işaret parmağı ile ile masaj yapması oldukça faydalıdır. Bu işlem atel sonrasındaki ilk 3 hafta hafif ve yumuşak olmalı sonrasında biraz daha etkili olacak ve simetriyi devam ettirecek şekilde sertleşmelidir. Masaj işlemini 6-12 ay süresince öneriyoruz.
*Burun estetik ameliyatı sonrasında kemikleşme ve ödemin azalması 12 ay sürebilmektedir. Bu süreçte burun ilk haftalarda daha çabuk, takiben yavaş yavaş şekil değiştirerek istenen sonuca ulaşılmaktadır. Bu açıdan zaman içinde burun şeklinde oluşan değişikliklerin ameliyatı yapan doktorla birlikte takip edilmesi en uygun yol olacaktır.