Burun ucu estetiği, burnun sadece uç kısmına yönelik olarak gerçekleştirilen, yüzün genel ifadesini iyileştiren hassas bir operasyondur. Burun sırtında herhangi bir işlem yapılmadan, burun ucunun düşüklüğü, genişliği, asimetrisi veya kalkıklığı gibi sorunlar giderilir. Prof. Dr. Seçkin Ulusoy, burun ucu estetiğinde doğal görünüm ve yüz ile uyumu esas alarak kişiye özel çözümler sunar.
Burun Ucu Estetiği (Tipplasti)

Müdahale Alanı | Yalnızca burun ucu (tip) |
Ameliyat Amacı | Burun ucunun şekillendirilmesi, kaldırılması veya daraltılması |
Cerrahi Teknik | Açık veya kapalı teknikle yapılabilir |
Kullanılan Yapılar | Kıkırdak dokular üzerinde şekillendirme |
Estetik Değişiklik | Burun sırtına veya kemiğe müdahale edilmez |
İyileşme Süreci | Daha kısa sürede iyileşir; Sadece burun ödemi olur, göz altında ödem olmaz |
Anestezi Türü | Lokal veya genel anestezi |
Ameliyat Süresi | Yaklaşık 45 dakika – 1,5 saat |
Uygun Hasta Profili | Burnunun genel yapısından memnun olup yalnızca uç kısmında sorun yaşayanlar |
İz Kalma Durumu | Genellikle izsiz veya minimal iz |
Burun Ucu Estetiği nedir ve hangi hedeflere odaklanır?
Burun ucu estetiği, adeta bir “mini burun estetiği” olarak düşünülebilir. Bu işlemde cerrahi odak, burnun alt üçte birlik kısmında, yani tamamen kıkırdak dokular üzerindedir. Eğer bir kişi aynaya baktığında burun kemerini beğeniyor ama “keşke ucu biraz daha kalkık olsa”, “keşke bu kadar geniş olmasa” veya “ucu daha belirgin olsa” gibi düşüncelere sahipse, tipplasti tam da bu noktada devreye girer. Prosedürün temel amacı, burnun kemik yapısını kırmadan veya değiştirmeden, sadece kıkırdaklara yapılan hassas müdahalelerle estetik bir iyileşme sağlamaktır.
Bu işlemin birincil hedefi, yüzün genel harmonisini artırmaktır. Burun ucu, yüzün diğer özellikleriyle (gözler, dudaklar, çene gibi) orantılı ve dengeli bir hale getirildiğinde, bütünsel olarak daha estetik ve hoş bir ifade ortaya çıkar. Ancak hedefler sadece estetikle sınırlı değildir. Bazı durumlarda, burun ucu estetiğinin şaşırtıcı fonksiyonel faydaları da olabilir. Örneğin burun ucundaki kıkırdakların yapısal konumu nefes almayı zorlaştırıyorsa, bu bölgenin yeniden şekillendirilmesi hava yolunu açarak kişinin daha rahat nefes almasına yardımcı olabilir.
Elbette, en önemli hedeflerden biri de kişinin kendine olan bakışını olumlu yönde değiştirmektir. Yıllardır devam eden bir güvensizlik kaynağını ortadan kaldırmak, kişinin sosyal hayatta daha rahat ve özgüvenli hissetmesini sağlar. Modern estetik cerrahinin “az ama öz” felsefesi, tipplastinin ruhunu mükemmel bir şekilde yansıtır. Büyük ve radikal değişimler yerine, daha az invaziv, daha hızlı iyileşen ve daha düşük riskli müdahalelerle önemli estetik kazanımlar elde etmek, günümüz insanının beklentileriyle örtüşmektedir.
Tam bir rinoplasti ile burun ucu estetiği arasındaki temel farklar nelerdir?
Hastaların en çok merak ettiği konulardan biri de bu iki ameliyat arasındaki farktır. İkisini birbirinden ayıran temel çizgi, müdahalenin kapsamıdır. Burun ucu estetiği, adından da anlaşılacağı gibi, sadece burun ucuna odaklanırken; tam rinoplasti, burnu bir bütün olarak ele alır. Bu farkı daha net anlamak için temel ayrımlara göz atalım.
Temel farklar şunlardır:
- Cerrahi Odak: Burun ucu estetiği sadece burnun alt üçte birlik kıkırdak kısmıyla ilgilenir. Tam rinoplasti ise burun köprüsü, kemer, kemikler ve ucu birlikte değerlendirir.
- Müdahale Edilen Dokular: Burun ucu estetiğinde yalnızca kıkırdaklar yeniden şekillendirilir. Tam rinoplastide ise hem kıkırdaklara hem de kemik dokusuna müdahale edilir.
- Kemik İşlemi: Burun ucu estetiğinde halk arasında bilinen “kemik kırma” veya “törpüleme” (osteotomi) gibi işlemler kesinlikle yapılmaz. Tam rinoplastide ise burun kemerini düzeltmek veya burnu daraltmak için bu işlemler sıkça kullanılır.
- Anestezi Türü: Burun ucu estetiği, prosedürün kapsamına göre lokal anestezi ve sedasyon (hafif uyku hali) ile yapılabilirken, tam rinoplasti neredeyse her zaman genel anestezi gerektirir.
- Ameliyat Süresi: Burun ucu estetiği genellikle 30-60 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır. Tam rinoplasti ise 2 ila 4 saat veya daha uzun sürebilir.
- İyileşme Süreci: Burun ucu estetiği sonrası şişlik ve morluk çok daha azdır ve sosyal hayata dönüş daha hızlıdır. Tam rinoplasti sonrası ise daha belirgin şişlik, morluk ve daha uzun bir iyileşme süreci beklenir.
Bu noktada cerrahın rolü kritik bir önem taşır. Bazen hastanın “sadece ucuyla ilgili bir sorunum var” dediği durumun arkasında, aslında tüm burun yapısını etkileyen bir neden yatabilir. Örneğin düşük bir burun ucu, sadece kıkırdakların zayıflığından değil aynı zamanda burnun orta bölmesi olan septumun uzun olup ucu aşağı itmesinden de kaynaklanabilir. Böyle bir durumda sadece tipplasti yapmak yetersiz kalacaktır. Bu nedenle iki ameliyat arasındaki karar, sadece hastanın isteğine değil cerrahın yapacağı detaylı bir anatomik değerlendirme ve doğru teşhise dayanır.

“Burun Ucu Törpüleme” bir efsane mi, burun ucu estetiği nasıl yapılır?
Sıkça duyulan “burun ucu törpüleme” ifadesi, aslında teknik olarak doğru bir tanım değildir ve bir kafa karışıklığına yol açabilir. Törpüleme (rasping), kemik dokusunu yontmak ve şekillendirmek için kullanılan bir tekniktir ve genellikle tam rinoplasti sırasında burun kemerindeki fazlalıkları düzeltmek için uygulanır.
Ancak burun ucu estetiği (tipplasti) tamamen farklı bir prensiple çalışır. Burun ucu, kemikten değil tamamen esnek kıkırdaklardan oluşur. Dolayısıyla bu bölgede “törpüleme” gibi bir işlem söz konusu olamaz. Burun ucunu şekillendirme sanatı, kıkırdaklar üzerinde yapılan hassas dikiş teknikleri ve kıkırdakların yeniden konumlandırılmasına dayanır. Cerrah, kıkırdakları adeta bir terzi gibi incecik dikişlerle bir araya getirerek, yeniden şekillendirerek ve bazen de destek greftleri ekleyerek burun ucuna yeni bir form kazandırır. Yani “burun ucu törpüleme” yerine, “burun ucu kıkırdağı şekillendirme” demek çok daha doğru bir tanımdır.

Burun ucu estetiği için kimler ideal bir aday olarak kabul edilir?
Her cerrahi işlemde olduğu gibi, burun ucu estetiği için de doğru adayın belirlenmesi, başarılı bir sonuç için ilk ve en önemli adımdır. İdeal bir aday, hem fiziksel hem de psikolojik olarak belirli kriterleri karşılamalıdır.
İdeal bir adayın sahip olması gereken özellikler:
- Yüz gelişimini tamamlamış olmak (genellikle kızlarda 16, erkeklerde 18 yaş).
- Genel sağlık durumunun iyi olması.
- Burun kemerinin ve sırtının genel şeklinden memnun olmak.
- Ameliyatın sonuçları hakkında gerçekçi beklentilere sahip olmak.
Peki, hastalar genellikle hangi estetik endişelerle başvururlar? Tipplasti ile çözüme kavuşturulabilen yaygın burun ucu sorunları şunlardır:
- Geniş ve yuvarlak, “top burun” olarak da bilinen görünüm (soğansı veya bulböz tip).
- Aşağı doğru sarkık veya düşük duran burun ucu (ptotik tip).
- Aşırı kalkık ve kısa görünen “domuz burnu” görünümü.
- Yandan bakıldığında kanca gibi duran “papağan gagası” deformitesi.
- Belirgin olmayan, basık veya küt burun ucu.
- Geniş veya asimetrik burun delikleri.
- Gülümserken aşağı doğru hareket eden ve genişleyen burun ucu.
En kritik faktörlerden biri “gerçekçi beklentilere” sahip olmaktır. Burun ucu estetiğinin amacı, kişinin yüzüne yabancı, bambaşka bir burun yaratmak değil mevcut yapıyı daha zarif, uyumlu ve estetik hale getirerek doğal güzelliği ortaya çıkarmaktır. Amaç mükemmellik değil uyumlu bir iyileşmedir.

Ameliyat öncesi doktor görüşmesinde ve planlama sürecinde burun ucu estetiği için neler beklenmelidir?
İlk konsültasyon, hasta ile cerrah arasında bir güven köprüsü kurulduğu, tüm soruların cevaplandığı ve yol haritasının çizildiği en önemli aşamadır. Bu görüşme, sadece bir muayeneden çok daha fazlasıdır; bir tanışma, anlama ve ortak bir hedef belirleme seansıdır.
Süreç cerrahın hastayı dikkatle dinlemesiyle başlar. Sizi neyin rahatsız ettiğini, nasıl bir değişiklik arzuladığınızı ve beklentilerinizin ne olduğunu anlamak, planlamanın temelini oluşturur. Ardından detaylı bir fiziksel muayeneye geçilir. Bu muayenede cerrah, burun derinizin kalınlığını, alttaki kıkırdakların gücünü ve şeklini, burun deliklerinizin konumunu ve burnunuzun yüzünüzün diğer unsurlarıyla olan oranını dikkatlice inceler. Aynı zamanda, herhangi bir nefes alma probleminiz olup olmadığını anlamak için burun içi yapılar da değerlendirilir.
Bu aşamanın en heyecan verici kısımlarından biri de 3D dijital görüntüleme teknolojisidir. Bu teknoloji sayesinde, hastanın burnunun üç boyutlu bir modeli oluşturulur. Cerrah, bu model üzerinde olası değişiklikleri simüle ederek ameliyat sonrası elde edilebilecek potansiyel sonucu hastaya gösterebilir. Bu bir garanti olmasa da neyin mümkün olup neyin olmadığını somut bir şekilde görmek, beklentileri yönetmek ve hasta ile cerrahın aynı estetik vizyonu paylaştığından emin olmak için paha biçilmez bir iletişim aracıdır. Bu sayede “Acaba nasıl olacak?” endişesi büyük ölçüde ortadan kalkar.
Burun ucu estetiği ile “top burun” olarak da bilinen geniş uçlar nasıl şekillendirilir?
Geniş, yuvarlak ve tanımı belirsiz olan “top burun” (bulböz tip), burun ucu estetiği ile en sık düzeltilen sorunlardan biridir. Bu görünümün temel nedeni, genellikle burun ucunu oluşturan kıkırdakların (alt alar kıkırdaklar) olması gerekenden daha geniş, yuvarlak ve birbirinden ayrı durmasıdır. Kalın cilt yapısı da bu durumu daha belirgin hale getirebilir.
Bu sorunu çözmek için cerrah, kıkırdaklar üzerinde heykeltıraş hassasiyetinde çalışır. Buradaki amaç agresif bir şekilde kıkırdak çıkarmak değil onlara yeni bir form vermektir. Cerrah, özel ve kalıcı dikiş teknikleri kullanarak kıkırdakların tepe noktalarını (domları) birbirine yaklaştırır ve daha dar, üçgenimsi bir yapı oluşturur. Bu dikişler, adeta bir iç korse gibi çalışarak kıkırdakları yeni şeklinde sabitler. Gerekli durumlarda, kıkırdakların dışa doğru olan kavisini düzeltmek için küçük müdahaleler de yapılabilir.
Önemli bir nokta, bu işlem sırasında derinin çıkarılmamasıdır. Deri, alttaki yeni şekillendirilmiş kıkırdak iskeletine zamanla adapte olur ve şişlikler indiğinde, daha zarif ve belirgin burun ucu hatları ortaya çıkar. Bu alttaki çerçevenin şeklini değiştirerek üstteki örtünün daha güzel durmasını sağlamak gibidir.
Düşük bir burun ucu için uygulanan burun ucu kaldırma ameliyatı teknikleri nelerdir?
Zamanla yer çekiminin etkisiyle, yaşla veya yapısal olarak düşük duran bir burun ucu, yüze yorgun ve yaşlı bir ifade verebilir. Burun ucu kaldırma ameliyatı bu durumu düzeltmek için uygulanan teknikler bütünüdür ve tipplastinin önemli bir parçasıdır. Amaç burun ucunu ideal açısına getirmek (kaldırmak ve döndürmek) ve bu pozisyonda kalıcı olmasını sağlamaktır.
Düşük burun ucunu düzeltmek için kullanılan bazı temel yöntemler şunlardır:
Kıkırdak Desteği (Greftleme): Ameliyatın en önemli adımı, burun ucuna sağlam bir destek yapısı oluşturmaktır. Genellikle hastanın kendi septum (burun orta bölmesi) kıkırdağından alınan küçük bir parça, burun delikleri arasına bir sütun gibi yerleştirilir (kolumellar strut). Bu destek, burun ucunun zamanla tekrar düşmesini engeller.
Dikiş Teknikleri: Burun ucu kıkırdakları, bu yeni oluşturulan destek yapısına veya burnun sağlam olan septum kıkırdağına özel dikişlerle asılarak yeni pozisyonunda sabitlenir. Bu ucun rotasyonunu ve yüksekliğini hassas bir şekilde ayarlamaya olanak tanır.
Kası Zayıflatma: Özellikle gülümserken burun ucunu aşağı çeken aktif bir kas (depresör septi nasi) varsa, bu kasın aktivitesi cerrahi olarak zayıflatılarak bu istenmeyen hareketin önüne geçilebilir.
Septum Kısaltma: Eğer düşüklüğün sebebi uzun bir septum ise, septumun uç kısmının kontrollü bir şekilde kısaltılması, ucun rahatça yukarı dönmesine izin verir.
Bu tekniklerin kombinasyonu, sadece estetik bir burun ucu kaldırma sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sonucun uzun yıllar boyunca kalıcı olmasını da garanti altına alır.
Burun ucu estetiği sonrası iyileşme süreci nasıl işler ve nelere dikkat edilmelidir?
İyileşme süreci, sonucun başarısı için en az ameliyatın kendisi kadar önemlidir. Burun ucu estetiği yaptıranlar için bu süreç genellikle tam bir rinoplastiye göre çok daha konforludur. Ancak sabır ve özen gerektirir.
İlk Hafta: Ameliyat sonrası burun üzerine genellikle koruyucu bantlar ve bazen küçük bir plastik atel yerleştirilir. Bu dönemde hafif bir şişlik, sızı ve minimal morluk olması normaldir. Soğuk kompres uygulaması ve başın yüksekte tutularak dinlenilmesi, şişliklerin daha hızlı inmesine yardımcı olur. Ağrı genellikle minimaldir ve basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. Bu bir haftanın sonunda bantlar ve atel çıkarılır.
İkinci Haftadan Birinci Aya: Bantlar çıktıktan sonra burnunuzun yeni şekli hakkında bir fikir edinmeye başlarsınız. Ancak hala belirgin bir ödem (şişlik) olacaktır. Çoğu hasta 1-2 hafta içinde sosyal hayatına ve masa başı işine dönebilir. Ancak bu dönemde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır.
İyileşme döneminde kaçınılması gerekenler:
- Ağır spor ve egzersizler (en az 4-6 hafta).
- Güneşe doğrudan maruz kalmak (yüksek faktörlü güneş kremi kullanılmalı).
- Gözlük kullanmak (özellikle ağır çerçeveli olanlar, burun üzerine baskı yapabilir).
- Burnu darbelerden korumak.
- Sümkürmek yerine nazikçe temizlemek.
- Hamam, sauna gibi aşırı sıcak ortamlardan uzak durmak.
Burun ucu estetiği iyileşme süreci: İlk ayın sonunda şişliklerin yaklaşık %70-80’i geçmiş olur. Ancak burnun, özellikle de ucunun oturması ve nihai şeklini alması 6 ay ila 1 yıl, bazen kalın derili hastalarda daha uzun sürebilir. Bu süreçte burun ucu başlangıçta sert ve hissiz olabilir; bu hisler zamanla tamamen normale döner. Sabırlı olmak, bu sürecin en önemli anahtarıdır. Nihai sonuç, bu bir yılın sonunda kendini gösterecektir.
Burun ucu estetiği (Tipplasty) Fiyatları 2025
Burun ucu estetiği fiyatları ameliyatı gerçekleştirecek cerrah ve hastane donanımı başta olmak üzere bir çok faktöre bağlı değişilkler gösterebilmektedir. Tipplasti ameliyatının daha kısa sürmesi ve iyileşme süresinin hızlı ve kısa olması sebebiyle ortalama fiyatları, normal rinoplasti ameliyatlarına göre, %50 daha uygundur. Ayrıca ameliyatın lokal anestezi ilede yapılabilmesi fiyatı daha uygun hale getirebilmektedir. Türkiye de ortalam burun ucu estetiği fiyatı istanbulda 1200-3000 Euro arasında değişmektedir. Karar verme aşamasında rinoplasti fiyatı dışındaki diğer unsurlarıda ayrıntılı bir şekilde değerlendirmelisiniz. Daha ayrıntılı bilgilendirme için klinik koordinatörleri ile temasa geçebilirsiniz.
Sorularınız mı var?
Video Konferans ile tüm merak ettiklerinize cevap bulabilirsiniz