Grip sebepleri, türleri, en iyi ilacı ve iyileşme önerileri bu makalede ele alınmıştır.
Sorularınız mı var?
Video Konferans ile tüm merak ettiklerinize cevap bulabilirsiniz
Grip sebepleri, türleri, en iyi ilacı ve iyileşme önerileri bu makalede ele alınmıştır.
Grip hastalığı virüslerin etken olduğu genelde kış aylarında toplumu etkileyen bir salgın hastalıktır. Toplumda grip diye tabiri edilen hastalığın etkeni sıklıkla influenza grubu virüslerdir. Bundan dolayı hastalığa influenza da denmektedir. Fakat başka grup virüslerde bu hastalığa sebep olabildiklerinden aslında bu tabir her zaman doğru değildir. Bu bulaşıcı hastalık, sıklıkla kış aylarında salgınlar yapan bir hastalık olup üst solunum yollarında salgı artışı, hafif ateş ve eklem-adele ağrılarına neden olan bir tablodur. Hastalığın ilerleme şekli hem o dönemde salgın yapan virüsün tipine, hemde kişinin bağışıklık durumuna göre değişebilir.
Hastalık toplum enfeksiyonu olarak bulaşıp bir kaç gün sonrasında kişide bulgular vererek hızlı bir başlangıç gösterebilir. Bu salgın durum sadece burun akıntısı olarak, veya daha yaygın seyredebilir. Her salgın dönemindeki ilgili virüslerin yaptığı ilerleme farklı seyreder. Eğer sadece burun akıntısı şeklinde ise en hafif formudur ve buna halk arasında “Nezle”denir. Bazende tüm üst solunum yollarını, nadiren akciğerleride (Alt solunum yolları) yaygın etkileyen bir seyir gösterebilir. İnfluenza salgınlarına yakalnan bireylerin büyük çoğunluğu için ev istirihati ve destekleyici ayaktan tedavi yeterlidir. Bu aşamada temel amaç sağlam kişilere bulaşmasını engellemektir. İnfluenza eğer alt solunum yollarına yani akciğerlere yayılırsa üzerine bakteriyal enfeksiyonların eklendiği süperenfeksiyon tablosuna dönüşebilir. Özellikle yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde bu tablo tehlikeli olabileceğinden mutlaka hastanede yatırılarak takip ve tedavisi gerekir.
İnfluenza yani grip olarak halk arasında tabir edilen durum İnfluenza A,B,C grubu türlerinin her yıl farklılaşan türleriyle oluşan durumdur. Covit is farklı tür ( corona grup ortomixovirüs ) virüslerdendir. Her iki grup virüste birçok kişide oldukça benzer belirtiler verebilir. Fakat coronavirüsler, normal insanlardada, özellikle salgın dönemlerinde daha ilerleyici ve hayatı tehdit eden tablolara sebep olmuşlardır. Yani iki gruptafarklı virüsler olup ilerleme şekilleri ve bulaşma sıklığı farklıdır. Covit etkeni corona virüslerin bulaşlarının genellikle daha agresif seyrettikleri kabul edilmektedir.
Grip (influenza), öksürük ve aksırık sonucu, içerisinde hastalığa neden olan canlı virüsleri taşıyan damlacıkların çevreye saçılması ile yayılır. Grip salgınları genellikle kışa girerken (Ekim – Kasım aylarında) ve yaza girerken (Mart – Nisan aylarında) daha çok görülür. Bulaşıcı hastalıklar arasında özel bir yere sahip olan influenza virüsü enfeksiyonlarının 1-3 yıllık aralarla daha yaygın salgınlara neden olduğu, 400 yıldır görüldüğü ve dünyada her yıl 350 milyon kişinin bu hastalığa yakalandığı bilinmektedir.
Grip hastalığında belirtiler, virüsü aldıktan sonra bir iki gün içerisinde aniden ortaya çıkar. Sık görülen belirtiler arasında ateş (38 – 41°C), baş ağrısı, yorgunluk hissi, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve adale ağrıları gibi yakınmalar vardır.
Hastalığın önemi, enfeksiyonlara karşı riskli, bağışıklık sistem yetmezliği olan kişilerde, yaşlı ve önemli sağlık sorunları olanlarda ciddi komplikasyonlar oluşturabilmesidir. Hastalığa yakalananların çoğu bir iki hafta içerisinde iyileşirken, hasta grubunun % 5-20’sinde zatürree, bronşit, sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi ikincil hastalıklar ortaya çıkabilir. Yaşlı nüfus oranının arttığı gelişmiş toplumlarda gribe bağlı ölüm sayıları da artış göstermektedir. Bu nedenle erken tanı, influenzaya bağlı komplikasyonlardan etkilenme olasılığı olan yüksek riskli ve yaşlı hastaların izlenmesinde ve tedavisinde büyük önem taşır.
Grip ve Soğuk Algınlığı, belirtileri sıklıkla karıştırılabilen etkenleri farklı hastalıklardır. Yukarıda belirtilen klinik bulgular, üst solunum yolu hastalıkları, soğuk algınlığı ve bronşit gibi hastalıklarda da görülebildiğinden “Grip” ile “Grip benzeri üst solunum yolu enfeksiyonu” tanısının birbirinden ayrılması pratikte hasta şikayetleri ve muayene bulgularıyla yapılır. Grip enfeksiyonu tanısı için virüsün izolasyonu yapılabilir, fakat bu pratikte uygulanmaz. Virüslerin kültür işlemi, özel sistemler gerektirdiğinden ve uzun zaman aldığından hastanın tedavisinde etkili olamayabilir. Kültürlerde üreyen virüslerin tipleri tayin edilerek salgınlar izlenir ve aşıların hazırlanmasında bu bilgilerden yararlanılır.
Bir çok hastada klinik bulgularla tanı koymak yeterli olup, ayrıntılı tahli gerekmez. Fakat ilerleyici bulguları olanlarda ileri tetkik gerekebilir.
Günümüzde Grip tanısında, çabuk sonuç veren ELIZA kitleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Çabuk tanı kitleri ile boğaz salgısında, geniz sürüntüsünde, burun salgılarında ve balgamda İnfluenza A ve B virüslerinin varlığı, bir iki saat içerisinde saptanabilmektedir. Fakat gribal enfeksiyon için rutin bir tanı amaçlı test yaptırmak pratik olmadığı için uygulanmaz.
Grip tedavisinde ev istirihati toplumda yayılmasını engellemek için genellikle yeterlidir. Hastalığın belirtilerini azaltmak için parasetamol veya iburamin gibi ağrı kesici ve ateş düşürücüleri doğrudan kendi haplarını, yada çeşitli akıntı azaltan moleküllerle olan kombinasyonu kullanılabilir. Eczanelerde çeşitli ticari isimlerde satılan gribal enfeksiyon ilaçları hap yada toz şeklinde suya karıştırılarak satılan formları bulunur. Burada önemli nokta tansiyon ve kalp ritim sorunu olan kişilerin bu kombinasyon yerine paracetamol veya iburamin in saf hallerini tercih etmeleridir. Ayrıca emziren annelerde kombinasyonsuz iburamin grubu tercih edilmelidir. Bu esnada destekleyici ve semptomlara yönelik çeşitli grip haplarına ilaveten burun spreyleri, pastiller, bol sıvı alımı önerilir.
Grip tedavisinde ayrıca bol Vitamin C ve D vitamini başta olmak üzere çeşitli bitkisel kökenli ilaç veya çaylarda önerilmektedir. Ekinezya, Gingobiloba, Zencefil, Ihlamur gibi doğal bitki çaylarıda destekleyici tedavide faydalıdırlar. Fakat bu destekleyici tedaviler yeni başlayan virütik enfeksiyonu iyileştirmekten ziyade bağiıklık sistemini güçlendirirler. Yani bunları hastalık bulaşmadan genel diyet içerisinde almak koruyucudur. Başlayan enfeksiyona etkileri oldukça sınırlıdırlar.
Grip (influenza) tedavisinde antibiyotikler etkili değildir ve çoğu zaman gereksiz olarak kullanılmaktadır. Gereksiz antibiyotik kullanımı, bakterilerde direnç gelişimine neden olarak bazı enfeksiyonların tedavisini geciktirdiği gibi tedavi masraflarını da artırmaktadır. Ancak, antibiyotikler hastalığın ilerlemesiyle ikincil olarak görülen bakteriyel enfeksiyonlar (sinüzit, zatürree ve orta kulak iltihabı gibi) geliştiğinde kullanılmalıdır.
Virütik enfeksiyon başladığında anti-viral ilaç tedavisine hemen başlanması risk grupları hariç önerilmez. Fakat tablo hızlı ilerliyor ve solunum sıkıntısı yapmaya başlıyorsa virüsleri öldüren ( Antiviral ) ilaç tedaviside ilk 48 saatte başlanması oldukça faydalıdır.
Grip tedavisi için antiviral dört değişik (Amandatine, Rimandatine, Zanamivir ve Oseltamivir) ilaç sıkılıkla kullanılır. Anti viral ilaç kullanımına enfeksiyonun ilk iki günü içinde başlandığında hastalık belirtileri daha hafif geçirilir. Bu ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesi ve gözetiminde kullanılmalıdır. Gribe yakalanan çocuklarda ve gençlerde Aspirin kullanılması tavsiye edilmez. Aspirin çok nadir görülen, ancak tehlikeli olan “Reye Sendromu’na” neden olabilir. Aspirin yerine dinlenme, bol sıvı alma ve belirtileri hafifleten ilaçlar tercih edilmelidir.
Öksürük ve aksırık sırasında ağız çevresine ve ellere bulaşan damlacıkların, enfeksiyonun yayılmasında önemli rolü vardır. Bu nedenle ellerin sürekli yıkanarak temiz tutulması en önemli korunma yöntemidir. Ayrıca gripli kişilerin ortak çalışan iş yerlerindenrapor alark uzak durması diğer çalışanlarıda koruyacaktır. Ev istirihati esnasında diğer ev bireylerinide korumaya yönelik temastan kaçınmak önemlidir. Bu amaçla maske kullanımı, el dezenfektanı ve diğer sağlamlardan izolasyon önerilir
Hastalıktan korunmak için grip sezonundan önce aşılanmak önemlidir. Fakat artık değişik suşlarla olan gribal enfeksiyon sıklığının artması sebebiyle aşı olmak her zaman kışın korumamaktadır. Aşı komplikasyonları ve yan etkileri de gözönüne alındığında ben hastalarıma kışın bol vit C almak ( portakal- greyfurt suyu vb) dışında rutin grip aşısı önermiyorum ( risk grupları hariç).
Grip aşıları risk gruplarına mutlaka uygulanmalıdır. Bunlar küçük çocuklar, 65 yaşını geçenler ve kronik hastalığı olanlar (Astım, kalp yetmezliği, diyabet ve kanser hastaları gibi) ın aşılanmasında fayda vardır. Hastane çalışanlarının da aşılanması hastane enfeksiyonlarının önlenmesi açısından önerilir.
Kışın görülen ve grip olarak tabir edilen virütik salgınlarda korunma amaçtır. Korunmanın ana unsuru el hijyeni ve temastan kaçınmaktır. Ayrıca gripli kişinin toplumdan izolasyonu ve genel destekleyici tedavilerde faydalıdır. Fakat ilerleyici tablolarda dikkatli olup mutlaka ilave tıbbi tedavi gerekebilir.
Aslında Vit C almak aktif dönemde tek başına hızlı bir şekilde etki yapmaz. Bu vitaminler insan bağışıklığında önemlidirler, fakat bağışıklık sistemi sadece Vit C, D ile ilgili değildir. Grip dönemlerinde bu vitaminleri almak hastalığın gerilemesinde etkili olabildiği yönünde genel görüş bulunmaktadır.
Grip aşısı risk grupları dışında önerilmez. Başlıca Risk grupları: Yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar, KOAH hastaları, Kemoterapi alanlar, Böbrek yetmezliği hastalarıdır
Grip olarak İnfluenza virüslerinin kışın yaptıkları salgınlar tabir edilir. Bunlar Orthomixovirüs grubu virüslerdir. Covit etkeni ise başka bir grup virüstür ( Coronavirüs)
Gripte en önemlisi korunma ve hijyendir. İnfluenza ilaçları sadece hastalığın ateş, burun salgısı, kırgılık gibi belirtilerini azaltırlar ve rahatlatırlar. Bu grup ilaçlar ve muadilleri piyasade farklı isimlerle satılmakta olup temelde oldukça benzerdirler. Fakat herkesin sevdiği ve daha iyi gelen grip ilacı farklıdır. Ayrıca burun akıntısını azaltan spreyler ve boğaz spreyleride kişinin virütik enfeksiyonu rahat geçirmesinde faydalıdırlar.
İnfluenza salgınlarında hastalık belirtilerinin başladığı günden azalmaya başladığı güne kadar işe gitmemek önerilir. Bu dönem için ortalama 3-5 yeterli olmaktadır. Ayrıca işe başladıktan 3-5 sonrasında da maske takma diğer mesayi arkadaşlarınıza grip bulaştırmanızı engellemenizde önerilir.
Sadece burun akıntısıyla seyreden ve allerjik olmayan duruma halk arasında “Nezle” diye tabir edilir. Çoğunlukla ilaç tedavisi gerektirmez. Genellikle sadece burun spreyi yeterlidir.
Grip ise biraz daha ağır bir tablodur ve daha uzun sürer. Grip baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, hafif ateş gibi belirtilerler seyreder. Antigribal veya antiviral ilaçların beraber kullanımı faydalıdır.
Video Konferans ile tüm merak ettiklerinize cevap bulabilirsiniz