Rinoplasti Hakkında En Sık Sorular

Rinoplasti ile fazla kalkık burun ucunu nasıl düşürülür?

Burun ucu ile dudak arasındaki açıya “Nasolabial açı” adı verilir. Normalde bu açı erkeklerde 95 derece bayanlarda 100- 110 arasında normal kabul edilir. Burun dudak açısının 120 derecenin üzerinde olduğu zaman “Aşırı yukarıya kalkık” dediğimiz durum söz konusudur. Bu nadir bir durumdur, rinoplasti beklentisi ile gelen kişilerde genellikle bu durumun tersi ile karşılaşırız yani burun ucu düşüklüğü söz konusudur. Kapalı teknikle burun içinden aldığımız kıkırdaklar ile bu sorununu kolayca çözmek mümkün olacaktır, ki biz buna septal ilerletme grefti diyoruz. Bu teknik ile burun ucunun açısına bir 10 derece kadar düzeltmek ve düşürmek mümkün olacaktır. Eğer ilave başka sorunu yok ise, tüm bu bahsettiğim işlemler yaklaşık bir bir buçuk saat süren bir ameliyat olacak olup osteotomi dediğimiz, yani burun yan kısmındaki kemiklerinizi kesmeye gerek kalmadan da bu işlemi yapmak mümkündür . Böylece sizi rahatsız eden problemler çok büyük oranda bu cerrahi ile çözülecektir.

Rhinoplasti ameliyatının riskleri var mıdır?

Vücuda yapılan her türlü işlem veya ilaç uygulamalarında çok az da olsa bazı riskler tıbbın doğasında mevcuttur. Teknolojinin getirdiği her türlü nimet ve avantajlar beraberinde bazı riskleri de getirir. Burun estetiği sonrasında nadiren olabilecek sorunlar kanama, enfeksiyon ve tabi ki revizyon (düzeltme) ameliyatı ihtiyacıdır. Bu mevcut risklerle ilgili ameliyat öncesi hastalarımı detaylı olarak bilgilendiriyorum, enfeksiyon açısından ameliyat sonrası mutlaka antibiyotik tedavisi başlıyorum. Kanama için ise ameliyat öncesi ve sonrası hastalarıma almaması gereken gıdalar ve ilaçlar konusunda bilgi veriyorum. Üstteki bahsettiğim ihtimallerin olabilirliğini teorik olarak kabul etmekle birlikte şu ana kadar hiçbir hastamda kanama ve iefeksiyon gelişmemesini biraz şanslı olduğuma birazda gerekli önlemleri tam olarak yerine getirmeme bağlı olabileceğine inanıyorum. Rinoplasti hakkında en sık sorular hakkında bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Rinoplasti ile birlikte hangi ameliyatlar yapılabilir?

Rinoplasti (Burun estetiği ameliyatı) ile birlikte burun tıkanıklığı oluşturan Deviasyon dediğimim burun ortasındaki kıkırdak eğrilikleri ve Konka dediğimiz burun etlerinin büyümesi problemleri varsa bunlarıda beraberinde düzeltiyoruz. Ayrıca sinüzit gibi sorunlarıda olan hastaların Endoskopik Sinüs Cerrahisi ( ESC ) ameliyatlarınıda hazır anestezi almışken aynı seansta tedavi ediyoruz. İlaveten yüz ile ilgili dolgu işlemleri, göz kapağı operasyonları, çene operasyonlarını da aynı seansta ameliyat edebiliyoruz. Rinoplasti ile beraber çok sık yaptığımız işlemlerden biride çenenin küçük ve geride olduğu durumlarda çeneyi uzatma ve hacim kazandırma cerrahisidir.

Bu amaçla sıklıkla çeneye silikon implant uygulamanın yanında hastanın isteğine göre çeneye yağ enjeksiyonu da nadiren yaptığımız işlemlerdendir. Yüz estetik cerrahisi ile ilgili üstte sayılan ilave ameliyatların yanında Plastik cerrahi uzmanı arkadaşımız tarafından gerçekleştirilen Meme, Liposuction gibi ameliyatlarda oldukça sık uyguladığımız kombine ameliyatlardan. Ayrıca hastanın başka bir branş cerrahı tarafından gerçekleştirilecek bir işlemi varsa, kendi doktorunun Rinoplasti ameliyatına gelip ilgili ameliyatı gerçekleştirmesi konusunda her türlü yardımı yapıyoruz. Tüm bunlarda hastanın 2 defa anestezi almaması ve fayda görmesi bizim tek amacımız olduğunu belirtmek isterim.

Rinoplasti sonrası hastanede kalmam gerekiyor mu?

Rinoplasti ameliyatları, Amerikalıların Out-Patient ( aynı gün eve gönderilebilecek hasta ) diye tabir ettiği, yani hastanın aynı gün anesteziden 4-5 saat sonrasında eve de gönderilebilecek gruptandır. Fakat ben ameliyatın sonrasında genellikle 1 gece hastanede yatırmayı öneriyorum. Fakat eğer , ameliyatı sabah erken saatte yaptıysam aynı gün taburcu etmek de mümkün (Hastanın isteğinede bağlı olarak). Bununla birlikte hastanede 1 gece kalmak hem tedavilerin damar yolundan daha etkili verilmeleri, hem de buz uygulamasının hemşireler tarafından daha disiplinli olarak takip edilebilmesi gibi avantajlar sunuyor. İlaveten, hastanede yatmayı gerektirecek ek bir hastalık var ise ilgili branş hekiminin önerileri doğrultusunda davranıyorum. İlave olarak, hastanedeki süre içerisinde mümkünse yanınızda bir refakatçi bulunmasını size yardımcı olacağından öneriyorum.

Rinoplasti sonrası ağrı olur mu?

Burun estetiği ameliyatı ağrısız ameliyatlardandır. Toplumdaki önyargının aksine, estetik burun ameliyatından sonra, kişiyi rahatsız eden miktarda ağrı olmaz. Bu önyargının geçmişte bu ameliyatlarda kullanılan tampon uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyorum.Yeri gelmişken günümüzde artık bez tampon kullanmıyoruz. Bazen doku yapışıklığını önlemesi açısında burun içine uyguladığımız nazal splint adı verilen silikon yaprakçıkların varlığını hasta kesinlikle hissetmiyor. Dahası ortalarındaki hava kanüllerinden hastanın ameliyatın hemen sonrasında hava almasıda mümkün oluyor.Ameliyat sonrası ilk gün serum içerisinde ( damar yolu ile) bir ağrı kesici yaptırıyorum. Aynı zamanda tüm hastalarıma ameliyat sonrasındaki hafif ağrıyı dahi gidermesinin yanında ödemi de azaltması açısından ağrı kesici veriyorum. Nadiren burun tıkanıklığına bağlı baş ağrısı olmaktadır. Fakat ağrı kesicilerle hemen hemen hiçbir sorun yaşanmamaktadır. Buruna gelen minik travmalarda ve soğuk havalarda minimal düzeyde ağrı olabilmektedir. Fakat bunların hepsi geçicidir. Kısacası, ameliyat sonrası hastalarımla konuştuğumda geriye dönük ağrıyla ilgili şikayet belirtmemektedirler.

Rinoplasti sonrası araç kullanabilir miyim?

Ameliyatınızın 12 saat sonrasında kendinizi iyi hissediyorsanız ve başka bir alternatif yoksa araç kullanmanıza izin veriyorum. Fakat mümkünse ideali 2-3 gün araç kullanmamamanız olduğunu da burada vurgulamak isterim.

Rinoplasti ameliyatı hangi yaşlarda yapılır?

Burun estetiğinin alt yaş sınırı kızlarda 16, erkeklerde 17 yaştır. Çünkü bu yaşlara kadar burun kemiğinde büyüme devam eder. Eğer bu yaşlardan önce ameliyat yapılırsa ameliyat sonuçları olumsuz etkilenebilir. Fakat çocukluk yaş grubunda da tam bir burun tıkanıklığı varsa ve çocuk gelişimini önemli derece etkiliyorsa Pediyatrik Rinoplasti ameliyatını nadiren gerçekleştirmek gerekebilir. Çocukluk çağındaki mecbur kaldığımızım hastaların ameliyatlarında ileride olabilecek bazı kozmetik riskler de olduğunu mutlaka ebeveynler ile paylaşıyorum. Rinoplasti ameliyatlarında üst yaş sınırı yoktur. Genel anestezi almanın ileri yaşlardaki mahsurları göz önüne alındığında geriyatrik ( yaşlı ) yaşlardaki rinoplasti ameliyatlarını ise kozmetik rahatsızlıktan ziyade burun ucundaki düşüklüğe bağlı nefes sorunları veya burun kıkırdaklarının çökmesine bağlı sebepler ile yani nefes alma bozuklukları durumlarında gerçekleştiriyorum.

Rinoplasti ameliyatımın sonucundan memnun kalmadım, ne yapılabilir?

Tüm ameliyatların başarısızlık ihtimali vardır. Rinoplasti ameliyatlarında bu oran biraz daha fazladır. Başarısızlık bazen hekimden kaynaklandığı gibi bazen de kişinin cilt, citaltı dokusu, kıkırdak ve kemik direnci gibi sebeplerden de kaynaklanabiliyor. Hiç bir cerrahın her ameliyatı % 100 başarılı diyemeyiz. Rinoplasti ameliyatları sonrasında dünyadaki en tanınmış cerrahların bile kendi ağızlarından % 5- 10 civarında revizyon oranları vardır. Benimde kendi revizyonlarım ortalama % 5 civarında. Eğert, ameliyat sonrasında hastayı memnun etmeyen sorunlar makul ve düzeltilebilecek ise revizyon ameliyatını mutlaka yapıyorum.

Hastalarımdan benim yapmış olduğum ameliyattan kaynaklanan sorunlar için kendi adıma ek ücret talep etmiyorum. Sadece hastane sarf malzemesi ücretlerini ödemeleri durumunda revizyonlarımı gerçekleştiriyorum. Bu amaçla anlaştığımız hastanelerin de para kazanma amaçlı bir ücret almayıp kullanılan sarf malzemesi ücreti talep ettiklerini yeri gelmişken belirtmek isterim. Yani kendi revizyon hastalarımın ilk ameliyatlarında ödedikleri ücretin % 15 civarında bir ekstra ödeme ile bu revizyonları halledip hastalarımızı yeniden mutlu etmek için elimizden geleni yapıyorum.

Rinoplasti ameliyat ücreti neye göre belirlenir?

Burun estetiği ameliyatları farklı teknikler, enstrümanlar ve malzemeler kullanılarak farklı şekillerde yapılabilen bir ameliyattır. Burnunuzdaki problemin boyutu, daha önce geçirmiş olduğunuz burun ameliyatları, kulak ya da kaburgadan kıkırdak parça alma gerekliliği olup olmaması ve birlikte burun eti (Konka: Concha) büyümesi, sinüzit gibi aynı ameliyat sırasında müdahale edilmesi gerekecek problemlerinizin olup olmaması ameliyat ücretini etkilemektedir.
Ücreti etkileyen bir diğer faktörde ameliyatın yapılacağı hastanedir. Bunun nedeni hastanelerde yapılan ameliyatlarda, cerrahi ücreti aynı olmasına karşın diğer ücretlerin (oda, ameliyathane kullanımı, malzeme, anestezi, tetkik) değişkenlik göstermesidir.
Estetik burun ameliyatı tüm diğer estetik ameliyatlar gibi sağlık sigortalarının karşılamadığı bir ameliyattır. Bu nedenle ameliyat ücreti genellikle paket fiyat olarak verilmektedir. Yani ödeyeceğiniz toplam ücret ameliyat öncesinde net olarak belli olmaktadır.

Burun gibi yüzün ortasında ve ilk bakışta göze çarpan kritik bir anatomik yapı üzerinde yapılacak estetik müdahalelerin sonuçlarının başarısı üzerinde ameliyatınızı yapacak cerrahın bu konudaki tecrübesi, eğitimi ve cerrahi yetenekleri en önemli unsurlar olmakla birlikte ameliyat sırasında kullanılan enstrümanların ve malzemelerin kalitesi de önemli rol oynamaktadır. Bu ameliyat için cerrahın tecrübesi ve vaka sayısı sonuç üzerinde etki eden en önemli faktörlerdir. Bu nedenle ameliyatınızı yapacak doktorun doğru seçimi ilk önceliğiniz olmalıdır.
Ameliyat ücretine estetik ve bir o kadar önemli olan burun fonksiyonlarınız yönünden başarılı olması için burun eti ya da sinüs cerrahisi gibi ek müdahalelerin gerekli olması ücretin yanı sıra hastane seçimini de etkileyebilmektedir.

Son olarak belirtmek isterim ki; Rinoplasti ameliyatlarının 3 saate bitmediğini ve sonrasındaki süreçte 3-7. Gün, 1-3-6 ve 12 aylarda tekrar tekrar muayene ettiğimizi ve bu dönemlerde bazen kortizon enjeksiyonu gibi işlemlerin de gerekeceğini ve bunların tümünün ilk verilen paket ücrete dahil olduğunu da belirmekte yarar var. Ayrıca; % 3 hastada olabilecek revizyon yani yeni bir dokunuş veya minik rötuş durumlarında da kendi adıma bir ücret almıyorum. Bunun anlamı sadece rötuş yani touch up yapılacak hastane özel anlamamız gereği oldukça indirimli bir asgari ücret alıyor (Buda ilk ameliyatın yaklaşık %15 kadarına denk geliyor).

İdeal yüz ve burun nasıl olmalı?

Burun hem çok önemli fonksiyonları hemde insan estetiğinde oldukça önemli bir organdır. İyi nefes alamayan bir burun insan vücudundaki bir çok rahatsızlıkların başlıca sebebidir. Toplumda burundan nefes alma problemleri oldukça yaygın olup bazen tıbbi sebeplerle de estetik ameliyat yapmak gerekli olmaktadır. Burun estetiği ameliyatları son yıllarda ülkemizde ve dünyada en sık yapılan ameliyatlardan olmuştur. Bunun nedeninin toplumsal farkındalığın ve sağlık hizmetlerinin artması yanında sosyal medyanın da önemli katkılarıyla olduğunu düşünüyorum. Doğru hasta bilgilendirilmesi ve seçimi koşuluyla yüz estetiği ameliyatlarının bir moda trend olmaktan ziyade fonksiyonel ve kişilere verdiği psikolojik rahatsızlığın da giderilmesi sebebiyle oldukça başarılı ve kişiyi memnun eden bir tedavi yöntemidir. Son yıllarda değişen profil yaklaşımları felsefesi ve teknolojilerin de artmasıyla artık daha doğal ve fonksiyonel olmasının da yanında ömür boyu güçlü kalabilecek burunlar yapabilmekteyiz.

Yeni burnunuz nasıl olmalı?

En önemli felsefenin doğallık olduğunu düşünüyorum. Yüzün ifadesini ve güzelliğini çok etkilediği için, iyi yapılmış bir burun ameliyatının sağlık ve estetik açıdan önemi büyüktür. Yeni burnunuz doğuştan güzel burunlar gibi görünmeli. Sizi tanımayan birisi burnunuzun estetik olduğunu anlamamalı fakat çok güzel burnunuz olduğu hissine kapılmalı, yüze daha bir tatlılık vermesinin yanında genç ve çekici görünmenizi sağlamalıdır. Eski burnunuzu bilen yakınlarınız ise yeni burnunuzun size kattığı olumlu değişimi fark etmelidir. Daha önceki burnunuzla sert, sinirli yorgun bir ifadeniz varsa, yeni burnunuz yüzünüze daha güçlü ve dingin bir ifade katmalı. Yeni burnunuz özgüveninizi artırmalı ve pozitif bir ruh hali vermeli, yüzünüzün diğer yapılarıyla özellikle kaş, göz, çene ve elmacık kemikleriyle ile uyumlu olmalıdır.

Bir başkasında güzel duran bir burun size yakışmayabilir, sizde güzel olan bir burun başka bir yüzde anlam kazanmayabilir yani burnunuz size özel olmalıdır. Bakışlarınızı değiştirmemeli ama bakışların ortaya çıkmasını belirginleştirmelidir. Özetle kaş ve gözlerin güzelliğinin iyice ortaya çıkarması hedeflenmelidir.

Amaçlarımız:

Nefes alma sorunları varsa bunlar düzelmiş olmalı.

Ameliyattan uzun süre sonra burunda çökmeler düzensizlikler eğrilikler olmamalı yani bu açıdan geç dönem sonuçları hedeflenmelidir.

Kısacası yeni burnunuz şu üç kuraldan taviz verilmeyerek yapılmalıdır

  •  Sağlıklı burun estetiği olmalı. Yani iyi nefes alabilen fonksiyonları korunmuş ya da arttırılmış bir burun elde edilmeli
  •  Doğal görünümlü bir burun olmalı
  •  Kişiye özel planlama yapılarak yüzünüzün diğer yapılarıyla ile uyumlu ve özel bir burun yapılmalı.
  •  Yaşlanmaya bağlı fizyolojik burun ucu sarkmaları vb durumlardan en asgari düzeyde etkilenebilecek şekilde olmalıdır. Başka bir ifadeyle

Kadın ve erkek rinoplasti ameliyatı farklılıklar nelerdir?

Eskiden özellikle kadınların tercih ettiği bir ameliyat olan Rinoplasti günümüzde erkekler tarafından da oldukça tercih edilen bir ameliyat haline geldi. Bizim de erkek ve kadın oranımız neredeyse bir birine eşit oldu. Erkeklerdeki istenen özellikler: burun -dudak açısı kadınlara göre daha az kalkık olması, düz bir burun sırtı olmalıdır. Eğer burun sırtı aşırı kavisli, burun ucu aşırı kalkık olursa feminen ( kadınsı ) bir görüntü ortaya çıkar. Bayan hastalarda ise burun ucu hafif kalkık, burun sırtında hafif bir kavis arzu edilen bir durumdur. Burnun üst dudak ile yaptığı açı erkeklerde ortalama 95 derece, bayanlarda ise ortalama 110 derece olmalıdır.

Erkek hastalarda hatlar daha belirgin ve keskin iken bayan hastalarda geçişler daha yumuşak olmalıdır. Bazen erkek hastalar burunlarının sadece belirli bölümlerinin düzeltilmesini isteyebilirler. Hatta çok fazla değişiklik istemezler. Örneğin; sadece burun kemerinin alınması ya da düşük burun ucunun çok hafif kaldırılması gibi. Erkek hastaların cildi daha kalın ve yağlı olması sebebiyle ameliyatın planlaması buna göre yapılmalıdır. Kalın deri durumuna göre ameliyatın öncesinde veya sonrasında Cildiye doktorları ile konsültasyon sağlanarak ek tedaviler verilmesi gerekebilir. Estetik burun ameliyatı yapılırken erkeklerde ve bayanlarda geride bırakılan kıkırdak dokuların miktarı farklılık gösterir. Ameliyat sonrası morarma ve şişlik erkeklerde daha fazla olur ve burnun son hali daha uzun sürede ortaya çıkar.

Rinoplasti ameliyatında hangi cihazları kullanıyorsunuz?

Estetik burun ameliyatı yaparken hem klasik cerrahi aletleri hem de piezo (Ultrasonik) ve Mikromotor ( Power Insturuments: Bien Air rhinoplasty systems) cihazlarının her ikiside elimde mevcut. Rinoplasti ameliyatlarında klasik cerrahi aletlere de mutlaka ihtiyaç vardır. Kemiğe yapılan kesiler hassas ve kaliteli cerrahi kesicilerle yapılabildiği gibi piezo ve mikromotor ile de yapılabilir. Ameliyat sonrası morarmaya kullanılan enstrumandan ziyade ameliyat tekniğinin etkisi vardır. Şahsen ben, geçmişte uzun yıllar Piezo yu yoğun bir şekilde kullanan kişi olarak, özellikle kapalı tekniğe ağırlık verdiğim son 1 yıldır Power enstruman dediğimiz mikromotor sistemlerinin kemiğe dilediğimiz gibi inceltme, törpülemenin yanında kalem ile çizilmiş gibi şekil verme, kesi imkanlarıda sunması sebebiyle neredeyse her ameliyatımda kullanıyorum.

Rinoplasti sonrası ne kadar süre sonra işe dönebilirim?

Rinoplasti ameliyatı yatarak iyileşmeyi gerektiren bir hastalık değildir. Eğer ofis tarzı bir işte çalışıyor iseniz ve insanlarla direk iletişim gerektirmeyen bir işiniz ise 3. günden sonra çalışmanızda hiçbir sakınca yoktur. Birebir iletişim gerektiren mesleklerde ise, burun alçısının alınmasını takiben yani ortalam 7. Günden sonra işbaşı yapmanız daha güzel olacaktır. Eğer burnunuza travma gelme ihtimalinin yüksek olduğu bir meslek grubunda iseniz ( mukavemet sporcuları gibi ) 6 hafta sonrasında mesleğinize başlamanız daha güvenli bir yol olacaktır.

Rinoplasti sonrası zamanla burun ucunda düşme olur mu?

Burun üst dudakı açısı normalde 90 ile 110 derece arasındadır. Düşük burun ucu olan hastalarda bu açı 90 derecenin altındadır. Burun ucu düşüklüğü aynı zamanda dış kapakçık ( external valve) dediğimiz bölgeyi de daraltarak nefes alma problemine de neden olur. Burun ucu kaldırmak sadece kadınlara yapılan bir estetik işlem olmayıp nefes almak için de gereklidir. Bunu kendinizde hafifçe burun ucunuzu yukarı kaldırarak test edebilirsiniz. Deneyin lütfen, Nasıl ? Daha güzel nefes alıyorsunuz değil mi? Rinoplasti sonrasında ilk başlarda burun burun ucunuz 5-10 derece daha fazla olacak fakat zamanla burnunuz oturduğunda bu açı daha estetik olarak normale gelecektir. Bizde bu durum göz önünde bulundurularak ameliyat tekniği uyguluyoruz. Düşük burun ucu ameliyatından sonra üst dudakta olumlu yönde hafif kalkma olabilir ama kesinlikle fazla miktarda olmaz. Burun ucunu kaldırırken aşırılıktan kaçınılmalı, estetik ölçülere saygılı davranılmalı. Ayrıca karşıdan ve yandan bakıldığında burun delikleri 2 mm görünmesi idealdir. Bayan hastalarda ise burun ucu hafif kalkık, burun sırtında hafif bir kavis arzu edilen bir durumdur. Burnun üst dudak ile yaptığı açı erkeklerde ortalama 95 derece, bayanlarda ise ortalama 110 derece olmalıdır

Rinoplasti ameliyatından önce alkol içmeyi ne zaman durdurmalı?

Bu ne kadar alkol aldığınıza bağlıdır. Akşam bir kadeh şaraba eşdeğerse, bazı cerrahlar ameliyattan önceki akşam dışında durmanızı istemez. Ben çoğunlukla bu gruptanım. Günde 4-5 kadehten fazla alkol kullanan kişilerin ise mutlaka kan tahlilleri ile özellikle karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerekir ve bunların iki hafta önceden içmeyi bırakmasını tavsiye ediyorum. Bu konuda en nihayi karar, işleminizi yapan cerrah ve anestezi uzmanı tarafından verilmesi en uygunu olacaktır. Unutmayın sizde ameliyat ekibinin bir parçasısınız ve sonuçlarınızı ideale getirmek için herkesin tüm ayrıntıları bilmesi oldukça önemlidir.

Dolgular ile yapılan rinoplasti büyük burunlar içinde uygunmudur?

Medikal burun estetiği adıda verilen dolgular ile yapılan rinoplasti, burnu küçültmez, çünkü burun şeklini değiştirmek için dolgu ekliyoruz. Bununla birlikte, hasta ameliyat istemiyorsa, dolgu maddeleri cerrahi olmayan bir şekilde burnun dış çizgisini değiştirmek için, örneğin bir kamburun maskelenmesi veya uç için daha iyi bir şekil oluşturulması amacıyla kullanıyoruz. Bu işlem ile boyut küçülmeyecek olsa da, burun yüzün geri kalanıyla daha iyi denge ve uyum içinde olacaktır.

Burnumu çarptım kırık olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Burun kırığı en sık görülen yüz bölgesi kırığıdır. Yaralanma sırasındaki bir burun kanaması, septum ( burun ortasındaki içeride olan kıkırdak ) un içten bir miktar zarara uğradığının bir işaretidir, ancak bu durum burundan aldığınız nefesiniz etkilenmediği sürece mutlaka bir tedavi gerektirmeyebilir.

Dış morarma, şekil bozukluğu ve çarpıklık, burun kemiği kırılmasında en sık görülen işaretlerdir. Burun kırığının kesin tanısı hekimin muayenesi ve röntgen bulgularıyla konulur.Bazen şekil bozukluğu yapmayan çatlak şeklindeki burun kırıklarına herhangi bir işlem gerekmez iken bazende lokal veya genel anestezi ile kırığın yerine oturtulması işlemleri gerekebilir.

Rinoplasti sonrasında ödem ve morlukları en aza nasıl indirebiliriz?

Ameliyatınızda ödem ve morlukları en aza indirmek için mümkün olduğunca dokuya saygılı cerrahi yapmaya çalışıyoruz. Ama malum, burun estetiği yanlış gelişen kemik ve kıkırdaklara yeniden şekil verme ameliyatı yani az da olsa ödem ve morluk sıklıkla oluyor. Bunları asgariye indirmek için aşağıdaki tavsiyelere mutlaka uymanızı öneriyorum:

Ameliyattan sonraki 2-3 gün içerisinde göz altlarına soğuk buz uygulaması çok önemlidir. Bu noktada özellikle ameliyat gününde yanınızda kalan refakatçiye iş düşmektedir. Buz küplerinizi eridikten sonra düzenli takip edp değiştirmesi beklenir. Buz uygulamasını eldiven parmağı içinde buzlukta dondurarak uyguluyoruz. Bu işlem saat başı en az 15 dakika önerilmekle birlikte çok daha sık ve mümkünse aralıksız uygulanmasında oldukça yarar vardır.
Ameliyat sonrasında yüksek yastıkta ve sırt üstü pozisyonda uyumak gerekir. Uyku pozisyonu için seyehat yastıkları faydalıdır.
Ameliyat sonrasındaki ilk 2 hafta burun bölgesini her türlü zorlamadan kaçınmak önemlidir. Ben bu amaçla ilk 24 saat ağız hijyeni için gargara, 24 saat- 2 hafta arasında ise özellikle yumuşak diş fırçası kullanmalarını öneriyorum.

Hastalarımıza ödem azaltmaamacıyla ananas tüketmelerini veya eczanelerde satılan ananas içerikli vitamin ( Bromolain 500 mg kapsül günde 2-3 defa 1 e adet) kullanmalarını hem ameliyat sonrası burun ödemi, hemde genel vücut ödemi açısından mutlaka öneriyoruz. Bromelin dışında papaya özü ve arnica jell gibi bitkisel takviyelerde faydalı olacaktır, ancak tüm bunların etkinliği çok az sayıda bilimsel çalışma ile kanıtlamıştır. Kişisel gözlemim olarak ben yinede üstte anılan ürünlerin teorik olarak faydalı olduklarına inanıyor ve hastalarıma öneriyorum.
Ameliyat sonrasında ağrınız olmasa bile reçete edilen ağrı kesilerin ödemi azaltıcı etkilerinden dolayı 1 hafta kullanılmaları faydalıdır
İlk 6 hafta özellikle fazla yüz mimikleri, aşırı gülme, sert kıvamlı yiyecekleri çiğneme ameliyat yerlerinizde hassasiyet ve ödem yapabileceğinden bu eylemleri asgari düzeyde yada hassasiyetinize bağlı yapmanız önerilir

Ameliyattan sonra iki hafta boyunca yorucu bir aktivite veya 10 kilodan daha fazla ağır kaldırma yapmamayı ve ameliyattan sonra 3 hafta boyunca temas etmeden (temas sporları gibi burnunuza zarar verebilecek aktiviteler) önermiyorum.
Ameliyat sonrası 1 hafta boyunca burun sümkürmeden sakınılmalı
Ameliyat sonrasında hastalar tipik olarak mutludur ve ameliyattan 3 hafta sonra burunda burun görünümü hakkında çok bilinçli değildir, ancak mikro düzeyde ödem azalmaları aylar sonra devam eder ve yıl boyunca yavaşça geçer.

Şişme:

Burun rinoplasti sonrası ilk 2 ila 12 haftada önemli değişiklikler geçirir. Şişlik, ilk birkaç ay boyunca yavaş yavaş dağılır ve böylece burun görünümü yavaş yavaş değişir.
Bir hafta sonra atel çıkarıldığında, burun şişmiş görünecektir.
Genellikle, ikinci haftanın sonuna gelindiğinde, şişlik ve morluklar, sıradan gözlemcinin burnun ameliyat edildiğini kolayca fark etmeyeceği hale gelir.
Hastanın 2-3 hafta boyunca burun şişmiş ya da “kabarık” görünecektir.
Yaklaşık 6 hafta sonra, şişliğin büyük çoğunluğu ( %80-90 ) gider fakat fotoğraflarda daha büyük görünür.
Nihai şeklin belirginleşmesi bir yıl kadar sürebilir.

Şişlik, bu süre zarfında, özellikle uç ve kemikli bir kamburun alındığı alanda daha yoğun devam edebilir. Burun estetiği sırasında bir kamburun çıkarılmasının ardından, burun köprüsünün merkezi kısmının üzerinde, kemikli kamburun çıkarıldığı alanın üstündeki aşırı şişmenin olması çok yaygındır. Bu alan genellikle köprünün geri kalanından daha fazla şişmiş görünür ve birkaç ay boyunca şişmiş kalabilir. Sonuç olarak, hastalar sıklıkla şişin kalıcı olacağından endişe duyuyorlar. Atelinizi çıkardığımızda size öğretecek olduğumuz masaj uygulamaları bu aşamada hem şişliği azaltma hem de yeni burnunuzu ideal şekline kavuşmasında oldukça önemlidir.

Burun köprüsüne ve supratip alana (ucun üstündeki alan) masaj, ameliyat sonrası ödemeyi (şişme) önemli ölçüde azaltabilir. Masajla gelen hafif baskı iki şey yapar. Birincisi, dokulardaki sıkışmış sıvıdan kaynaklanan şişmenin azalmasına yardımcı olabilir. İkincisi ve belki de daha önemlisi, kıkırdak ve kemik dokular üzerindeki baskı ile, skar ( içerideki kesilen kıkırdak veya kemik dokunun kendini tamir ettiği iyileşme izi ) dokusundaki kollajen liflerinin daha organize olmasına neden olur, bu da şişmiş alanın hacmini azaltır. Masaj için en etkili dönem ameliyattan sonraki ilk altı aydır. Ben masaj işlemini 5 farklı hareket ile mutlaka ayna karşısında günde en az 3 dakika olacak şekilde öneriyorum. Ayrıca ilk 3 hafta daha yumuşak, sonrasında daha sert ve kıvamlı masaj yapılmasının yeni burun şeklinin de oturmasında oldukça faydalı olacağına inanıyorum.

Rinoplasti hastalarının (ameliyattan sonraki ilk birkaç haftada) üst dudaklarının sert olduğunu ve gülümsemelerinin zor olduğunu bildirmeleri çok yaygındır. Bu durum, bu şişlikler azaldıkça ameliyattan sonraki ilk birkaç hafta içinde büyük oranda düzelir. Tamamen normale dönmesi bazen 2-3 ayı bulabilir. Bu açıdan lütfen sabırlı olun, gülümsemeniz mutlaka normale dönecektir.

Morarma:

Morluk ve şişlik, rinoplasti iyileşmesinin normal bir parçasıdır. Bunların derecesi hem uygulanan cerrahi teknik, hem de hastanın iyileşme yapısıyla ilgili çeşitli faktörlere bağımlıdırlar. Morluk ve şişliği artıran teknikler arasında nazal kemiklerin kırılıp kırılmadığı (osteotomiler), yumuşak doku diseksiyonu / kemik-kıkırdaklı çerçeveden yükselme ve ameliyatın açık veya kapalı olarak yapılıp yapılmadığı sayılabilir. Hasta faktörleri arasında yaş, cilt kalınlığı, beslenme, kanama eğilimleri veya bozuklukları ve kanı sulandıran ilaçlar ve besinlerde (kuru üzüm, elma, şeftali, kayısı, kiraz, erik, domates ve salatalık gibi “salisilik asit” içerip aspirin benzeri etki yaratan gıdaları mümkün olduğunca ameliyattan 1 hafta önce ve 2 hafta sonrasında az tüketmek önerilir) bunda etkilidir.

Ödem ve morlukları en aza indirgemek için aşağıdaki tavsiyeleri de mutlaka dikkate almaya çalışın:

Ameliyattan en az 2 hafta önce kanı incelten ilaçlardan kaçının ve doktorunuz sizi yönlendirene kadar devam ettirmeyin. Bu ilaçlar başlıcaları şunlardır: aspirin, ibuprofen, antienflamatuarlar grubu ilaçlar, heparin, lovenox, coumadin, plavix.
Yüksek düzeyde E Vitamini, Ginseng- Ginko içeren multivitaminlerden, bitkisel çaylardan vs. kaçının – bunlar daha fazla kanamanıza neden olabilir.
Kolayca kanama ya da çürük eğilimi varsa, kanama bozukluğu öyküsü varsa ya da kanama bozukluğu olan bir aile üyeniz varsa, bunu ameliyattan önce doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz.
Kafanı kalbinden yüksek tutmanız ödeminizi azaltmada etkilidir. Bu, ödem miktarını (şişme) en aza indirmeye yardımcı olacaktır.

Sigara içmekten kaçının

Burun estetiğini takip eden ilk birkaç ayda güneşe maruz kalmak burun derisinin kırmızılaşmasına veya “lekelenmesine” neden olabilir. Ayrıca daha kolay güneş yanığı olmanıza neden olabilir. Rinoplasti sonrası ilk 4-6 hafta boyunca hastaların yukarıda belirtilen sorunları önlemek için 30 faktörlü güneş kremi ve / veya mutlaka tüm yüz bölgesini gölgeleyecek şekide şapka kullanmalarını mutlaka öneriyorum.

Burun ucundaki ödem rinoplasti sonrasında ne zaman tamamen kaybolur?

Burun estetiği sonrasındaki ödemin % 80 i ilk 6 haftada kaybolur, fakat kalan % 20 ödemin azalması yavaşça olacaktır. Bir rinoplasti sonrası şişlik genellikle tam olarak çözülmesi için tam bir yıl (veya daha fazla) sürebilir. Ödem, burun ucunda daha belirgin olur ve biraz daha uzun sürecektir. Burnunuzda ne kadar iş yaptığınıza bağlı olarak, şişlik miktarı değişebilir. Şişlik, ameliyattan 1-2 hafta sonra en çok dikkat çekecek ve 3-6 hafta sonra ( %80-90 oranında ) yavaşça kaybolacaktır. Kalan ödemin (% 10- 20 kadarı) mikro düzeyde azalma süreci ise bir yıla kadar devam edecektir.

Rinoplasti sonrası flasterleme ne kadar sürecek?

Rinoplastii sonrasında flasterleme uygulaması yapılan işlemin boyutuna göre değişebilir. Eğer burun sırtı ve yan duvarları ile çalışma yapıldı ise ameliyat sonrası 5-7 süresince altta flaster üzerinde atel ( sıcak suda şekil alan plastik malzeme) uygulaması genellikle uygulanır. Eğer sadece burun ucu çalışması veya burun deliği küçültmesi yapıldı ise sadece burun ucuna flaster uygulamak yeterli olup atel e gerek kalmayabilir. Ben kendi pratiğimde ameliyatın en son aşamasında uyguladığım ateli ve flasteri ortalama 5- 7. gün çıkarıyorum. Sonrasında burun cildini temizledikten sonra 5 gün kalacak olan ikinci bir flasterleme daha uyguluyorum. İkinci flasterlemeyi hasta duşta yumuşayınca (Su ile beraber hafif şampuan veya serum bu amaçlı faydalı oıluyor) 5 gün sonra kendisi çıkarıyor ve nihayetinde tamamen açık kalıyor. Sonuç olarak rinoplasti sonrasında flasterleme dönemi toplam 10-12 gün sonra bitmiş oluyor.

Ayrıca Rinoplasti sonrası flasterleme yeni ameliyat olan hastanın ödemli burun sırtınıda gizlemesi sebebiyle hastaya psikolij ik olarak da destek oluyor. Özellikle ameliyat sonrasındaki 10 gün burnun flasterler ile gizlenmesinin sosyal olarak da faydalı olduğuna inanıyorum. Tüm hastalarıma flasterleme sonrasında mutlaka masaj uygulamasını 6-8 ay boyunca öneriyorum. Masaj uygulaması ödemleri azaltma ve buruna şekil vermede oldukça yardımcı oluyor. Yeri gelmişken mutlaka vurgulama isterim ki masaj uygulaması sadece ödemler üzerine olmayıp aynı zamanda oluşacak olan burnun kıkırdak ve kemik şekillenmesi üzerine de önemli faydaları olacaktır.
Kendi pratiğimde 10-12 gün sonrasındaki flaster uygulamasını ben tercih etmiyorum ama unutmayın ki ameliyatta ne işlemler yapıldığını da en iyi bilen kişi kendi doktorunuzdur. Bazı meslektaşlarım biraz daha uzun flasterleme de önerebiliyor ve bunlara da saygım vardır.

Sorularınız mı var?

Video Konferans ile tüm merak ettiklerinize cevap bulabilirsiniz

Related Posts