Rinoplasti ve Septoplasti Arasındaki Farklar

Rinoplasti ve septoplasti arasındaki en temel fark, ameliyatın hedefidir. Septoplasti, burun içindeki septum deviasyonu gibi yapısal sorunları düzelterek nefes alma fonksiyonunu iyileştirmeyi amaçlayan tıbbi bir prosedürdür ve tamamen sağlık odaklıdır. Rinoplasti ise burnun dış şeklini, boyutunu ve genel görünümünü estetik kaygılarla yeniden yapılandıran kozmetik bir operasyondur. Kısacası biri nefes almayı, diğeri ise görünümü hedefler. Çoğu zaman hastanın hem fonksiyonel hem de estetik ihtiyaçları bir arada bulunur; bu durumda her iki sorunu tek seferde çözen septorinoplasti en kapsamlı çözümü sunar.

Rinoplasti ve Septoplasti Arasında Sağlık Açısından Ne Gibi Farklar Bulunur?

Bu sorunun cevabı, ameliyatın temel amacında gizlidir. Eğer öncelikli hedefimiz sağlığımızı ve nefes kalitemizi iyileştirmekse, o zaman konuştuğumuz işlem Septoplasti’dir. Bu operasyon burnun dış görünüşüyle değil tamamen iç yapısıyla ilgilenir.

Konuyu daha iyi anlamak için burnun içindeki duvardan bahsedelim. Burnun iki hava kanalını birbirinden ayıran ve hem kıkırdak hem de kemikten oluşan bu yapıya “septum” diyoruz. Sağlıklı bir burunda bu duvarın tam ortada durması ve hava akışına engel olmaması gerekir. Ancak pek çok kişide bu duvar doğuştan veya sonradan oluşan bir travma nedeniyle bir tarafa doğru eğilir. İşte bu duruma “septum deviasyonu” adını veriyoruz.

Septoplasti ameliyatı bu eğriliği düzelterek burun tıkanıklığını gidermeyi amaçlayan fonksiyonel bir operasyondur. Yani estetik bir kaygı taşımaz; tek hedefi, sizin daha rahat nefes almanızı sağlamaktır.

Peki, septoplasti ameliyatına ihtiyacınız olabileceğini gösteren belirtiler nelerdir? İşte yaşam kalitenizi düşüren o yaygın şikayetler:

  • Sürekli tek taraflı veya değişken burun tıkanıklığı
  • Geceleri artan horlama
  • Ağzı açık uyuma
  • Sabahları yorgunluk ve ağız kuruluğu ile uyanma
  • Sık sık tekrarlayan sinüzit enfeksiyonları
  • Performans gerektiren anlarda (spor gibi) nefes nefese kalma
  • Bazen geniz akıntısı veya yüzde basınç hissi

Septoplasti ameliyatı burun deliklerinin içinden girilerek yapılır, bu nedenle dışarıdan bakıldığında herhangi bir kesi izi olmaz. Cerrah, eğri olan kıkırdak ve kemik kısımlarını düzelterek hava yolunu açar. İyileşme süreci genellikle rinoplastiye göre çok daha rahattır. Ameliyat sonrası burnun dışına alçı konulmaz, yüzde genellikle morluk veya ciddi bir şişlik beklenmez. Hastalar birkaç gün içinde normal hayatlarına dönebilirler. Hastaların septoplasti ameliyatı yorumları ve geri bildirimlerinde en sık duyduğumuz şey, yıllardır alamadıkları kadar rahat bir nefes aldıkları ve uyku kalitelerinin belirgin şekilde arttığıdır.

Rinoplasti ve Septoplasti Arasında Görünüm Açısından Nasıl Farklar Vardır?

Septoplasti içerideki sorunu çözerken, Rinoplasti tamamen burnun dış görünümüne, yani estetiğine odaklanır. Bu noktada cerrahi, bir sanat formuna dönüşür. Amaç sadece burnu küçültmek veya kemeri almak değil yüzün geneliyle uyumlu, doğal görünen ve kişinin karakterini yansıtmayan, aksine güzelliğini ortaya çıkaran bir sonuç elde etmektir.

Halk arasında “burun estetiği” olarak bilinen rinoplasti, burnun şeklini, boyutunu ve oranlarını yeniden düzenleyen bir prosedürdür. Bu ameliyatla hastalarımızın en sık talep ettiği estetik hedeflerden bazıları şunlardır:

  • Burun sırtındaki kemerin (hump) düzeltilmesi
  • Geniş veya büyük burun ucunun inceltilmesi ve şekillendirilmesi
  • Düşük bir burun ucunun kaldırılması
  • Yüze göre orantısızca büyük bir burnun küçültülmesi
  • Geniş burun kanatlarının veya burun tabanının daraltılması
  • Eğri veya asimetrik görünen bir burnun düzeltilmesi
  • Travma sonrası oluşan şekil bozukluklarının onarılması

Rinoplasti ameliyatı “açık” veya “kapalı” teknikle yapılabilir. Hangi tekniğin seçileceği, burnun mevcut yapısına ve hedeflenen değişimin boyutuna göre belirlenir. Kapalı teknikte tüm kesiler burun içinden yapılırken, açık teknikte burun deliklerini ayıran alt kısma küçük bir kesi eklenir. Bu özellikle burun ucunda detaylı bir çalışma gerektiğinde cerraha daha iyi bir görüş alanı sunar.

Rinoplastinin iyileşme süreci, septoplastiye kıyasla biraz daha sabır gerektirir. Ameliyat sonrası yüzde şişlik ve morlukların olması beklenen bir durumdur. Burnun yeni şeklini korumak için yaklaşık bir hafta boyunca dışarıda bir atel (alçı) kullanılır. Şişliklerin büyük bir kısmı ilk aylarda inse de burnun oturup nihai, en rafine şeklini alması bir yılı bulabilir. Bu süreçte sabırlı olmak, sonuçtan memnuniyet için çok önemlidir.

Rinoplasti ve Septoplasti Ameliyatları Birlikte Yapılabilir mi?

Kesinlikle evet. Hatta pek çok hasta için en doğru ve en mantıklı yaklaşım budur. Hem nefes alma sorunu yaşayan hem de burnunun estetik görünümünden memnun olmayan bir hasta için bu iki ameliyatın tek bir operasyonda birleştirilmesine septorinoplasti diyoruz.

Peki, septorinoplasti nedir ve neden bu kadar sık tercih edilir? Aslında birçok hastada fonksiyonel ve estetik sorunlar birbiriyle iç içe geçmiştir. Örneğin içerideki septum eğriliği, dışarıdan bakıldığında burnun da eğri görünmesine neden olabilir. Bu durumda sadece estetiği düzeltmek, altta yatan asıl sorunu çözmez ve sonuç kalıcı olmayabilir. Unutmamak gerekir ki burnun içindeki temel yapı (septum), dış çatının da kaderini belirler.

Septorinoplasti yaptırmanın birçok avantajı vardır:

  • Tek bir ameliyatla her iki sorunun da çözülmesi
  • Tek bir anestezi süreci
  • Tek bir iyileşme dönemi
  • İki ayrı ameliyata göre genellikle daha ekonomik olması
  • Cerrahi açıdan üstün sonuçlar

Özellikle son madde çok önemlidir. Septoplasti yapılırken içeriden çıkarılan fazla kıkırdak parçaları, rinoplasti sırasında burnu yeniden şekillendirmek için adeta bir “yedek parça” gibi kullanılır. Bu cerrah için çok değerli bir malzemedir. Eğer önce sadece septoplasti yapılırsa, bu kıkırdaklar atılır ve ileride rinoplasti gerektiğinde kulak veya kaburgadan kıkırdak almak gibi daha zahmetli işlemlere ihtiyaç duyulabilir.

Rinoplasti ve Septoplasti İçin Doğru Uzmanı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Bu yolculuktaki en önemli kararınız, şüphesiz kendinizi emanet edeceğiniz cerrahı seçmektir. Burun, hem fonksiyonel hem de estetik açıdan inanılmaz derecede hassas bir dengeye sahiptir. Bu nedenle cerrahınızın her iki alanda da derin bir tecrübeye sahip olması, alacağınız sonucun kalitesini doğrudan belirler.

İdeal bir burun cerrahı, burnun iç yapısını, nefes mekaniğini ve fizyolojisini çok iyi bilen bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanlığı ile burnun estetik prensiplerini, yüzle olan uyumunu ve sanatsal bakış açısını birleştiren bir Yüz Plastik Cerrahisi uzmanlığına sahip olmalıdır. Özellikle septorinoplasti gibi karmaşık bir ameliyatta bu ikili uzmanlık, hem sağlıklı nefes almanızı hem de arzu ettiğiniz görünüme kavuşmanızı garanti altına alan en önemli faktördür.

Doğru bir cerrah seçerken dikkat etmeniz gereken bazı temel nitelikler bulunmaktadır:

  • Alanında uzmanlık kurulu onayı (board certification)
  • Özellikle burun cerrahisi üzerine yoğunlaşmış bir tecrübe
  • Hem KBB hem de Yüz Plastik Cerrahisi bakış açısına sahip olması
  • Önceki hasta sonuçlarını ve referanslarını şeffafça paylaşabilmesi
  • Sizin beklentilerinizi anlayan ve size gerçekçi hedefler sunan bir iletişim tarzı
  • Ameliyatlarını tam teşekküllü bir hastanede gerçekleştirmesi

Unutmayın bu süreç sadece bir ameliyattan ibaret değildir. Sizi anlayan, size güven veren ve hem sağlığınızı hem de estetik beklentilerinizi en üst düzeyde karşılayabilecek bir uzmanla yola çıkmak, bu yolculuktaki en doğru adımdır.

Sorularınız mı var?

Video Konferans ile tüm merak ettiklerinize cevap bulabilirsiniz

Benzer İçerikler